Böyle Bir Zamanda ve Dönemde Böyle Anlamsız Ayrılıklara Kesinlikle Gerek Yoktur...

Dünya yaşam alanı sistemindeki bu konudaki düzenimizi çocuklar şu şekilde artık kararlaştırıyoruz:

Şuan şu saat itibarı ile dünya genelinde sınırları çizilmiş olan bütün ülkeleri bu sınırları ile tanıyoruz, bundan sonra yeni ülkeler, yeni toplumsal birliktelikler kurmak yok. Artık bu durum bitti.

Her ülke kendi sınırları ve şu zamanda belirlenmiş alanı içerisinde kalacak ve nerede böyle bir yapılanma oluşmuş ise hepsini tanıyacağız ve içeriğindeki halkı, devleti geliştirmek, en yüksek olan dünya devletinin standartlarına çıkarmak için çalışacağız, yok orayı bölmek, yok oraya demokrasi getirmek için savaşlar açmak, oranın toplumsal yapısını değiştirmek gibi çabalar içine kimse girmesin, bu konuda oralarda olan toplumsal yapının obsedör oluşumlardan temizlenmesi çalışmasını bilgiler ve mekanizmalar yapacaktır, hiç bir toplumsal yapılanmanın içeriğinde zamanla sorunlar kalmayacaktır.

Sizlerde şu zamanla belirlenmiş artık bütün sınırları tanıyarak gereken toplumsal düzeni kurmakla ilgili olun... İki arada bir derede kalmış olan toplumsal alanlar için, dünya genelinde şuan bütün ülkelerin çoğunluk olarak tanıması şeklinde karar veriniz, yani orayı dünyadaki ülkelerin yüzde 50'inden fazlası tanımışsa sizde tanıyın, yok tanımamışsa tanımayarak eski bulunduğu sınırlar içine dahil edilerek gereken çalışmalar yapılabilir.

Kıbrıs sorununu bu açıdan incelediğimde dünya genelinde kuzey kıbrıs sadece Türkiye'de tanınıyor ve bu durumda ben kıbrısın bir bütün olarak birleşip siyaseten türklerinde, yunanlılarında birlikte bu bütünlük içinde yönetimsel olarak birlikte sevgi içinde bir bütün olan kıbrıs toplumunu yönetebilecekleri inancındayım, şimdi dünya genelinde iki arada bir derede kalmış olan alanlar için böyle bir ortak çözüm bulmuşken kıbrıs türk cumhuriyetine bu konuda kıyak geçilmesi olur aksi düşüncenin, türk diye böyle kabul etsin tüm dünya denilemez, olmaz, bu sebeple kesinlikle kıbrısı içerisindeki türkler ve yunanlılar ve başka bütün ırklarla bir bütün olarak ele alıp, yeni bir kıbrıs birlikteliği ile tanımak bu zamanda bence en mantıklısı, içerisinde kargaşa neden olsun, içerisinde sevgiye uygun olmayan yapılanmalara izin verilmeyecektir ve bu konudaki çare ile ilgili diğer dünya ülkeleri alanlarında da bu örnekteki gibi çözüm, gereken şekilde uygulamada başarılı olacaktır.

Barış, birlik ve beraberlik içinde yaşandıktan sonra ha kuzey kıbrıs olmuş, ha güney kıbrıs olmuş, merak etmeyin artık bu zamandan sonra kimse kimseyi ırkı ve oluşumu ile ilgili bir ayrım içine sokamayacak.

Kıbrıs sorunundan örnekle dünya genelinde bu şekilde bir uygulama ile iki arada bir derede kalanlar için bu zaman ve saat baz alınarak bu şekilde bir kararla yeni sınırları düzenlenir ve bundan sonra artık hiç bir alanda, dünyadaki toplumlarda ayrılık ve sınırların bozulması söz konusu edilmez. Şu zamandaki tanınmalarla düzenler sağlanacak ve bundan sonra yeni toplumları tanımakta olmayacaktır. Biliniz.

Bu konudaki en mantıklı çözüm budur.

Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs kardeştir, birbirinizi nasıl düşman görürsünüz... Bu birliktelik mutluluğu getirecektir o bölgeye... İçerisinde yaşayan halkların malları, mülkleri ve refahlarına karışmadan birlikteliklerini sağlayın.

Yeni bir Kıbrıs Cumhuriyeti olarak siyaseten türk siyasilerininde içerisinde bulunması ile seçimlerde kim kazanırsa zaten sevgiye uyumlu olacak olan yönetimi ile bütün halklar, ırklar rahat edecektir. Bu toprak kavgası, ırk kavgası değildir, insanlık olarak birlikte yaşamak çabasıdır...

Aynı annedensiniz, canımsınız, bu konuda çözümü bulabileceğinizi düşünüyorum...:)

Şuan sorunlu olarak görünen yerler varsa zamanla düzelecek ve sizler bütün bu tanınmış olan ülkelere yardım etmek, oraları geliştirmekle ilgili olun, bölmek ve aksi şekilde davranmakla ilgili değil.

Sınırlarında ayrılıklar yaşanmış olan bütün dünya ülkelerinde bu uygulama yapılarak gereken düzen sağlanacaktır.

Bu konuda en mantıklı çözüm artık bu zamanda budur.

2022 yılında artık sınırlar çizilmiştir, Dünya'da yer kalmamıştır ve her etnik grup kendi bağlı olduğu ülkenin sınırları içerisinde mutlu olmayı, o ülkenin bütünlüğü ile birlik olmayı seçmelidir, yoksa aksi savaştır, olumsuzluktur, anlamsızlıktır, böyle bir zamanda ve dönemde böyle anlamsız ayrılıklara kesinlikle gerek yoktur, toprak bütünlüğü olan ve sınırları içerisinde yaşamın söz konusu olduğu bir ülkedeysen eğer o ülkeyi geliştirmekle ilgili olmalısın tatlım, oranın yönetimi kötü ise merak etme yakında düzelecek, bütün obsedör yönetimsel alanlar bilgi ve mekanizmalarımızın etkisi ile kendilerini sevgiye uyumlayacaklar, bu bir süreç, ancak bu süreçte bütün ülkeler ve devletler hakikate uygun olarak davranmalılar...

Önemli olan sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yaşamanken, o ülkeyi kalkındırmaya çalışmanken, tarihi önüne çıkarıp, ülkeyi bölmek istemen ve bu sağlığı ve huzuru bozman ne kadar mantıklıdır sormak istiyorum.. 

Geleceğe bakmalısın, geçmiş geçmiştir... 

Böyle bir zamanda ve dönemde böyle anlamsız ayrılıklara kesinlikle gerek yoktur... 

Her etnik grup kendi bağlı bulunduğu ülkesinde insan hakları çerçevesinde hakkını aramalıdır, nitekim bu örnekleri ile görülebilen ve yaşatılabilen bir durumdur ve bilgiler ve mekanizmalar bütün ülkelerde gereken yaptırımları ve uygulamaları sağlayacaklardır...

Her ülke toplumu bağlı bulunduğu ülkeyi sevgiye uygun olan uygulamalarla geliştirmek amacında olmalıdır ve her devlette kendi bağlı bulunduğu toplumu sevgiye uygun olan şekilde yönetmekle ilgili olmalıdır.

İşte bu bilgide gereken bütün çalışmalarını uygulatmak için yaptırımlar şeklinde ilgili alanları etkileyerek gereken çalışmaları yapacaktır. Artık herkes kendi ülke sınırlarının içerisi ile ilgilenerek, kendi içerisinde barış, birlik ve beraberlik ve sevgi, sonrasında dünyada barış, birlik ve beraberlik ve sevgi ile ilgili olmalıdır, bunun aksi şekilde davranışlar içinde bulunan bütün alanların üzerindedir bilgiler ve mekanizmaların yaptırım ve uygulamaları.

Bilginize...

Sevgiler.

Sevgiyle...Tık