Söylenmemiş Olan Bir Kaç Söz

Selam :)
Aslında yapılan açıklamalardan ortaya çıkan sonuçlar şeklinde bir çok şey belli ama yinede diğer konular gibi bizzat yazmamda fayda var.
Yani şu gerçek, tarih diye birşey yok, Dünya'da yaşam benim 6 yaş arasında gözümü açmamla başladı, öncesi yok, öncesi ile ilgili olan herşey düzenlenmiş bir kurgunun parçası ve geçmişe dair anıları olduklarını söyleyenlerin anıları gerçek değil, yazılmış anılar onlar, 1986 yılından sonrası yaşanmaya başladı, tarihten bildiğimiz bütün alimler, olaylar, savaşlar, dünyanın değişim hikayeleri, dünya savaşları, hiç biri gerçek değil, hiç biri yaşanmadı...
Hepsi benim bunların gerçek olduğunu sanarak yaşamam ve bu sahteliğe inanarak obsede olmam içindi, ama olmadı ve gerçekleri sizlere açıkladım, açıklıyorumda...
Değil mi?
Şak diye söylediğim bir paragraf tüm yaşanan yılları yalanladı ve bitti, hadi gidelim...:)
Sanki dün hangi kitabı okuduğumdan bahsediyorum...
Okullarımız, okuduklarımız, bir sürü ders, bilgiler, hiç biri gerçek değildi, ay ne zordu o okul yılları, ilkokul, orta, lise, ünv., yani git gel, gereksiz bilgilerdi bazıları ve şimdi ki sonuç...:)
Tarihten bir çok alim, obsedörlerin oyunları olarak bizlere alim gibi inandırıldı, ben Einstein'in faydalı bilgileride olabilir ancak daha çok ve daha derin konulara dair kafa karıştırmak için bilgilerinin de ortaya çıktığını düşünüyorum, çalışmalarını anlamak çok zor, anlattıkları çok karışık değil mi?
Bunun gibi bir çok alim, bize alim gibi inandırıldı ve sahte bilgileri ile obsede edilmeye çalışıldık... Sevgiden ( oda gerçek sevgiden de değil, bilinmeyen tanımı olan sevgiden ), iyilikten bahsederken, birlik ve beraberlik mesajları verirlerken diğer yandan da kul olmaktan, teslimiyetten bahsettiler, peygamberler, ermişler, daha da eskiler, hiç biri gerçek değildi, bir sistemin çok kolay ürettiği karakterlerdi hepsi..
Bundan seneler öncesinde yaşadığım eve her gün bir ermiş bir peygamber geliyordu, ruhani yollardan bana tanrının selamını getirip yakınlık kurmak istiyorlardı, koca bir yalandı hepsi, obsede etmek için uğraşan obsedörlerdi hepsi, ama Mevlana kılığında, ama Hayyam kılığında, güler misin, ağlar mısın?
İsa kılıklarında...
Dünyanın gıpta ettiği ermişler için neler söylüyorum değil mi?
İşte hakikat var ortada, bunları söylemek bana hiç sorun olarak gelmez, yalan söylemek sorun aslında, bilipte söylememek gibi...
Istırabı sevdirmek için İsa'yı çarmıha germeleri ne kadar da saçma değil mi?
Senelerce bu olayları örnek göstererek neler yapmadılar ki?
Babası, insanları affetsinmiş, İsa'ya yapsınmış...
Babada tanrı...
Üstüme iyilik sağlık...
Bunlar bildiğim doğrular ve bu çalışmalarda benim bakış açımı yansıtan çalışmalar, geçmişin bilgileri ve insanların çoğunun aynı şeylere inanıyor olması bu anlamda beni bağlamaz, bu yüzden bir kelimemi bile eksiltirsem o zaman hakikatle ilgili nasıl olurum?
Koca millet, insanlık nasıl aydınlanır?
Mesela Atatürk, Atatürk benimle bağlantılı olarak yanılgı hayatında bulunduğum ülkede Cumhuriyetin kurucusu olarak oluştu ve O'nu yok etmeyi çok istediler ama olmadı, sistem beni Atatürk Cumhuriyeti olmadan Türkiye'de var edemedi, çünkü gelişmişlik ölçüm gereği Atatürk'ün 1980'ler yılları medeniyeti en azı olabildi...
Sonra bir çok teknoloji ve şuanki sevgi anlayışımıza uygun şekilde yaşamı ve çalışmaları olanlar, hep benimle ilgili olarak, bizi desteklemek için yanılgı alanında diğer sahte karakterler gibi ortaya çıktılar ve bizlerde medeniyetin içinde o bilgilerle, imkanlarla yaşadık...
Mesela hukuk, polisler, ülke ve toplum kavramları, askeriye, aile kavramları, ahlak kavramları, özgürlük, para, bilgi çağı, kitaplar, okullar, aslında okullar zordu dedim biraz ama bilgi ile ilgili olmak adına faydalıydı ama bir çok alan çok gereksizdi, içerikleri boştu, çocukluk zaten bir geçici unutkanlık durumu, çocukken öğrenmeye çalıştığım herşeyi zaten biliyordum, okullarla da kafamız karıştırılmak istendi, ama işte ne yaptılarsa ne ettilerse olmadı...
Okullar aslında hakikatleri direk olarak açıklayan alanlar olmalıydı ancak işte olabildiği kadarı ile yapılandı...
En azından çocukluktan başlayarak zihinlerimizi eğiten, bilgilendiren alanlar olarak oldukça faydaları oldu..
Bu kadar sanatçı, siyasetçi, avukat, mühendis, polisler, askerler, öğretmenler, herkes, hep beraber iyilikle ilgili olduk, elimizden geleni yaptık, iyiliğin zaferi hep önde oldu, suçlar sonlandırılmaya çalışıldı, ne kadar onlar işlememişte olsa, yani obsedör etkiler yüzünden de olsa, bu gerekliydi, yoksa kaos olurdu, işte medeni ve çağdaş bir toplum anlayışını bu zamana kadar getirebilmeyi başardık....
Siz şimdi geçmişten gelen bütün bilgileri vissa filtresinden geçirin, uygun olmayanlar bilinki obsedörlerin oyunları, uygun olanlar ise benden çıkmış bizimle ilgili bilgiler ve kişiler, karakterlerdir.
Yani 36 yıl yanılgı dünya hayatındaydık, ben çocukken bir çoğunuz büyüktü, ülkeyi korudu, beni korudu, cumhuriyeti korudu, medeniyeti korudu, şimdi artık büyüdüm, gerçekleride öğrendim, kötülükleride yok ediyorum...
O kadar yıl uğraş şimdi hepsi yalandı öğren, yalan dünya sözünün açık ve net bir şekilde açıklaması işte bunlar, çok kolay değil tabi ilk öğrenenler için ama ne yapayım söylemek zorundayım ve hakikat bu...
İyice düşününce iyiki gerçek değilmiş diyeceksiniz.
O kadar savaşlar, taş devri insanları, dünya savaşları, hitler, firavun, tarih acımasızlıklarla dolu, ama hiç biri gerçek değilmiş, ben bunları düşünüp seviniyorum...
Adreğ durumu var birde zaten, o benim için daha da sevindirici...

Şimdi aydınlanma ve bilgilenme zamanı...
Uzay, yok, gezegen, yok, ay, yok, tarih, yok, ruhsal alem, yok, ölmek, yok, doğmak, yok, insanlık, yok, iraden, yok, dünya hayatı, yok, peki ne var?
Bunlar sandığın gibi yok, oysaki varlar, ancak simülasyon sistemi içindeki özellikleri ile varlar, bildiğin gibi gerçek güneş değiller, görüntüler, ay değiller, gezegen ve yıldız değiller, insan değiller, varlıksal oluşumlar, işte herşey var ama kendisine göre başka anlamları ile varlar...
Sevgiler
Şix


|
|
|